22 Eylül 2009 Salı

ampul pipiler

olay basit. sigara içiyorum, içerken de pencereden dışarı bakıyorum. hep yaptığım bişeydir, dün de yaptım, bugün de, yine olsa yine yaparım. bunu yaparken karşı penceredeki yağız delikanlıyı kesmek, üst kattaki iri memeli kadını soyunurken görmek gibi bi maksadım da yok. efendice mutfak balkonunda durmuş sigara içiyorum. ayrıca yalan da söylemiyorum, mutfak balkonu pimapenle kapatılmış, dolayısıyla da bi penceresi var. neyse pencereydi, balkondu polemiğine girmek istemiyorum burda. dün işte, tam ben sigara içerken gökyüzünde tanımlanamayan bi nesne gördüm. vallahi de gördüm. böyle ucunda küçük bi ışığı olan, dikdörtgenle üçgen prizma arası bi şekli var filan. tam anlatamadım ama işte zaten onu tanımlanamayan nesne yapan şey de bu ya. fakat inceden pipiye de benziyor. "lan yanılıyo muyum acaba? daha evvel böyle bi pipi görmüş müydüm?" falan derken, birden gözlerimde bi ışık yandı söndü. zengin olabilirdim! herkese haber verebilir, daha da önemlisi gazetecileri felan çağırabilirdim. resmini çekmekle çekmemek arasında gidip gelirken olayın sevinciyle koşup herkeslerin ziline basmak, hem "bu gezegenimizin başına gelen en güzel şey" diye haykırmak hem de bu vesileyle bayramlarını kutlamak istedim. belki halimi gören yaşlı amcalar bayram harçlığı bile verirdi. düşünsene, televizyonlara filan çıkabilir, paranın damına koyabilir, hem zengin hem ünlü olabilirdim. bi an kendimi ufo araştırmaları belgeseli çekerek "en iyi yabancı film" ödülü aldığım oscar törenlerindeki konuşmamda hayal ettim. "ay ne giyerim acaba?" diyordum ki tam o anda, yolu aydınlatma amacıyla konmuş o lanet olası elektrik direği gündeme geldi. aslında gündem falan yalan, direk gözüme geldi abi. evet, karanlıkta gövdesini göremediğim, halbuki önümde dikilmekte olan beş metrelik elektrik direği, işlevini yerine getirmeye başlamıştı. işte o an anladım ki, gördüğüm şey bi gökcismi felan değil. pipi de değil. bildiğin lamba ulan! "vay mnakoyim, memlekette ne düzgün çalışıyo ki, bu çalışsın" dedim. zaten memleketteki pipilerin de çoğu çalışmıyordu ki her yerde "boyu mu işlevi mi?" sorusuyla mücadele eden bir sürü haydar dümen vardı. bilimsel keşif heyecanım bi yana, esas zengin olma hayalim orda bitti ya, o an bütün pipilerden soğudum. uzay desen zaten anlamıyorum ki sevsem. üstelik harçlık da toplayamamıştım. canım sıkıldı tabi. fakat olay orda bitmedi. bugün yine aynı pozisyonda, aynı yerde sigara içip dün başıma gelen olayı düşünürken, bu kez yanmakta olan aynı lamba sönüverdi. aynı lamba. söndü ulan! ama tam da sönmedi böyle. "gel beni gökcismi zannet" diyerek baktı bana manalı manalı. beş dakka sonra gelip orda sigara içiyo olsam, yine beni kandırcak itooluit. işte erkekler de böyledir sevgili kızlar, sen onu bütün azametiyle karşında duran bi ufo zannedersin, o ise 60'lık ampuldür, gece yatarken başucunda dursa ne durmasa ne. eğer yeterince salaksan ya da yanlış zamanda yanlış yerdeysen seni iki kere kandırabilir. kanmayın. hem zaten ortalık yeterince aydınlıksa bi ampule neden ihtiyacın olsun ki. kahrolsun edison. kahrolsun pipi görünümlü gökcisimleri.

8 yorum:

asethuan dedi ki...

seni bence bu dakkadan sonra alaaddinin sihirli lambası paklar:D

bonham dedi ki...

cinle sevişen adama karşı olduğunu söylememiş miydin geçen bi yazında?

asethuan dedi ki...

iyi de ben cini kastetmedim ki.. alaaddini kastettim. lamba üzerindeki mutlak denetimi sebebiyle. hem lamba da acık andırıyo ucundan. bence düşün. pipili hülyalarından kurtulursun:) istediğiniz zaman yakar, istediğiniz zaman söndürürsünüz. masal bu ya:P

bonham dedi ki...

alaaddin yakışıklıysa fena olmayabilir. hem çizgi film kontenjanından oscar bile alabilirim.

Griffith dedi ki...

gecenin bir yarısı ışıklı uçurtma uçuran arkadaşlara da aldanmamak gerek.ilk defa geçen gece gördüm.bi çalımı pipiye de benziyodu hakkaten.uçurtmanın yani...

bonham dedi ki...

evet mümkün..

sami hazinses dedi ki...

bizim evde böyle, ben de balkonda sigara içiyorum. karşı kaldırımdaki ağacın en üst dallarında hulahop vardı. oraya nasıl atılmış, o kadar uzun zaman nasıl öyle kalmış her sigara içtiğimde küçük beynimi buna yoruyordum. sonra bir gün ağacı budarlarken onu da almışlar. çok kötü bir olaydı, unutamıyorum.

bonham dedi ki...

sanki babanı budamışlar gibi bi his olsa gerek. yok, o kadar derin de olmayabilir şimdi düşününce.